gece yürüyüş yapmak

saat 11 12 gibi yapılabilecek aktivite. sokaklar sessiz sakin, hava serin. rahatlamak için birebir. tabi ışıklandırmalı güvenilir yerlerde yürünmeli, tedbiri elden bırakmamak gerek.

kız olunca olmuyor tabi elli kere anne elli kere abi arar erkek olmak vardı

şuan saat 22.48 tek başıma bi parkta oturuyorum.ve şunu yeniden idrak ettim insan bolca yalnız kalıp düşünmeli etrafında ki insanları umursamadan kulaklığını takıp sadece müziğe odaklanıp hayal kurmalı. hayatta en güzel şeylerden biri müzik dinleyip hayal kurmak zaten başka bir şeyimiz de yok da olsun önemli değil alıştım.

saat on gibi kuzenim ve mahallenin evde kalmış kızlarıyla yuruyelim dedik damat alayı da pesimizden allahü ekber diye kız kinasina gidiyodu biz artık koşmaya başladık yalnız onlarda sefere gider gibi pesimizde en son hatırladığım 50 kişilik erkek arasında kız kinasinda halay çektiğim

eğer kız isen bu ülkedeki bazı p*çler yüzünden yürümek zor

once biraz kafan dağılıyor sonra hersey yine kararmaya başlıyor ufaktan bir siyiriyorusun sonra denizin derinliklerinde kayboluyorsun..

güzel olan bir aktivite ama ankara'da pek olmuyor, gece ulus'ta yürümeye kalkınca on metrede "gardaş bi elli kuruş versene" diyen tipler, pavyona çağıran dayılar ve bir çok olayla karşılaşabilirsiniz. sıkıntı yani ama yine de güzeldir. :)

antalya'da yaptığım eylemdir ama malesef malatya'daki andavallar yüzünden sabah bile cıkamıyorum

hava mis gibi, kulağımda kulaklık ve elimde sigaram. (bkz: hayat bazen çok güzel)

hep yapmak isteyip,hiç yapamadığım eylem. ama bir gün inşallah yapacağım.

harika bir şey olsa gerek, bazen öyle bunalıyorum ki belki çıksam yürüsem iyi gelecek ama gece gece kız başına ne işin var senin dışarıda.😒 (bkz: her şeyden uzaklaşmak isteyip en fazla balkona çıkabilmek)

şehrin en derin uykusunda olduğu saatlerde yürüyüş yapıp kafanı dağıtmak gibisi yok. özellikle yazın tatlı sıcağıyla insanın beynini yumuşatan çok güzel bir aktivite.

erkeklere özel bir aktivite. zira türkiye'de bir bayan bunu kolay kolay yapamaz malum sebeplerden.

kadınlar gece kulaklık takip tek başına dışarı çıkmaya korktuğu için yanına mutlaka arkadaşlarını alarak yaptığı eylem

götüm dondu. entel entel şeyler yazıp durmayın aq

en sevdiğim eylemlerden biridir. hava hafif soğuk olacak. o soğuk ve gece kokan hava ciğerlerine dolacak. hafif üşüyeceksin ama özgürlüğün seninle olacak. "green day - boulevard of broken dreams" eşlik edecek sana. mis mis.

o insanın rahatlamaya ihriyacı vardır

deli gibi isteyip yapamadığım (bkz: inş bir gün )

(bkz: hayat çok mu güzel lan) değil anasını satayım ama yürümek iyi geliyor. hele ki gece ayrı güzel oluyor. (bkz: sigara ve müzik eşliğinde)

sokak lambalarının yorgunluğunda,sokaklarda gezinip kaybolmak...

muh te sem. dingin deniz karanlık ve müzik. hep tek yapardım. sonra birlikte yürüdükce guzellesen yollar gördüm. şimdi yine yalnız arsinlasam da.

hava kararmış, etrafta kalabalık insan toplulukları yok, hafiften serin bir hava var yürümek için her şey muhteşem ama yürüyemezsin çünkü bir kadın gece yarısı dışarda yürüyemez, yürümek isteyemez. ha yürümeye çıkarsa olur da başına bir şey gelirse, o saatte dışarı çıktığı için o suçludur...

kulaklığı takacaksın huzur bee

tek başına her yürüdüğünde, çok özel bir hediye alırsın: sessizlik! demiş, mehmet murat ildan dinlediğin müzik bile ayrı keyif verir. vaktiniz varken yürüyün.

harika bir şey. bazı geceler suadiye'den caddebostan'a sahilden yürürüm,kulağımda kulaklık elimde sigara,yanımdan geçen tek tük insanlar,bisiklet sürenler,balıkçılar ve kayalıkların arasından çıkıp yolunuzu kesen kediler. dinlediğim şarkılara dalga sesi karışıyor ve buna bayılıyorum bir de karşıda adalar'ın ışıkları,denizin rüzgarla gelen kokusu tüm bunların insana verdiği rahatlama hissini hiç bir ilaç,kafa yapıcı madde,alkol vs. veremiyor. tabii ben şimdi böyle güzel güzel betimledim fakat nerede olursanız olun,imkanınız varsa kendinize bir güzergah belirleyin ve geceleri yürüyüş yapın o kadar iyi geliyor ki.

lan şimdi dışarda olmak vardı işte hava ne güzel varya çiçekler açmış kokular falan efsane hava var dışarda

böyle yürürken inceden bir ürperti gelir hafiften tirersiniz ya o titreme çok tatlı bir his nedense

üstüne yüzlerce lira verdigin ceketini giy, pahali parfumlerinden birini tak. marka cuzdanin ve pahali cep telefonunu al yanina. cik disari tak kulakliklari yurumeye basla. caddeye cik, ilerle. ileride mendil satan cocugu goruceksin. biraz yaklas ona caresizligi gor. biraz daha yaklas, gozlerindeki atesi gor. yangini gor. devam et yurumeye. ilerdeki sokaktan saptiginda bi park cikicak karsina. otur o parkta sigarani yak. aklina gelen ilk sey o parkta oynadigin zamanlar olucak. sonra gökyüzüne bak. sor kendine cevabını bulamadigin her şeyi. sordun mu? hah, kalk simdi söndür sigarani. yurumeye devam et. yagmur atistiriyor bir yandan. dusun. mendil satan cocugu dusun. icindeki yangini dusun. gecmisini dusun. gelecegini dusun. birak yagmurla beraber akip gitsin her sey.

lan kadınlar doğru düzgün otobüse binemiyor siz yürüyüşten bahsediyorsunuz ha bi de gece

sağ salim eve dönme güvencesi olsa güzel şeydir büyük ihtimalle ama işte yaşamıyoruz ki o hissi hiç. bir gün yanımda bodyguardla yürüyebilirim sanırım.

bir kulaklık bitane de bira alıyosun hafif bir rüzgar vuruyor tam bir huzur bütün derdini tasanı orda atıyorsun

çok güzel çok muazzam bir şey de akşam vakti çıkıp yapmaya korkar olduk gece nasıl yapalım.

kulaklıgı takıp hafiften agır bir müzik açıyorsun sokak lambalarının altında yürürken yüzüne efil efil rüzgar carpıyor uzaklara dalıyorsun... ama malesef yaşadığım yerde pek mümkün degil maganda dolu gidersem dönenem galiba

bir iki haftaya kadar neredeyse hergün çıkar müzik dinler sigara içer yürürdüm sağlık için degil ama karanlık ve hava da güzelse muhtesem bi olay

az önce yaptığım eylem. sokaklar sessizdi, kimsesizdi. bir sokak lambaları, bir de hafif serinlik vardı. yürüdüm ve kafam bomboştu. bazen ciddi bazen sarhoş gibi yürüdüm önümdeki uzun ve ağaçlı yola bakarak. i̇nkar edemem iyi geldi. ve bir de şarkı söyledim umursamaz bir şekilde. aklıma ilk geleni yüksek sesle söyledim çünkü sokaklar benimdi. canımın istediği gibi yaşadığım nadir zaman dilimlerindendi ve hafiftim hiç olmadığım kadar. bu yürüyüş önceki onlarca yürüyüşten farklıydı çünkü bu sefer bomboştum. önceden, aklım da yüreğim de dolu olurdu; bu gece, aklım da yüreğim de ıssızdı. önceden, canımı yakardı o mırıldandığım şarkı; bu gece, zevk için söyledim o şarkıyı. zaman mı her şeyin ilacı bilmem ama bu ilaç başka ilaç. i̇yi geldi, çok iyi.

keşke sizler gibi geceleri rahat yürüyebilseydim. ama bazıları yüzünden geceleri yürümeye korkar olduk. yazıklar olsun. ne diyim ki başka.

karanlığa sığınmanın bir başka yolu. en güzellerinden biri.

muhteşem bir eylem. lambalarının aydınlattığı loş sokaklarda sürekli bir yerlere yetişmeye çalışan insanlara rastlamıyorsunuz sadece tek tük bir kaç insan oluyor, arabaların sesi sizi rahatsız edecek boyutta da değil sadece siz ve çalan müziğiniz. i̇ş çıkışı 15 dakikalık yürüme mesafem oluyor ve gerçekten 15 dakika boyunca kulağımdaki müziğe eşlik ederken günün yorgunluğunu hissetmiyorum bile. i̇lk başlarda tedirgindim, yol boyunca ailemle ve ya arkadaşlarımla konuşuyordum ama daha sonra alıştım. sokakların ıssızlığını sevsemde bir kaç insan görmek içimi rahatlatıyor.

ay ışığı eşliğinde dar ara sokaklarda dolaşarak kendini dinleme

eskiden çok yapardım ama bu aralar acayip üşüyorum acayip yorgun oluyorum ne kadar uyusam uykumu alamıyorum o yüzden yapamıyorum ama çok özledim gece yürümeyi

hayata dair önemli kararlar alınır o gece ama çoğu uygulanmaz

genel de bişeye çok sinirlenince yaptığım eylem

yürümeye başladığında zaman mekan önemini yitirmiyor mu zaten ? sanki sonsuza gidiyormuşsun gibi. sanki her adımda biraz daha nefes alıyormuşsun gini olmuyor mu ?

aşırı mükemmel bir şey geçen kütüphaneden 3 gibi çıktım miss gibi hava tertemiz etrafta kimsecikler yok ağaçlara falan bakıp huzur buluyorum sonra kafamı yukarı kaldırıp o gökyüzünü süsleyen yıldızları görmemle 32 diş sırıtmam bir oldu ya allah'ım sen ne büyüksün moduna girdim ama nasıl mutluyum cidden dışarıdan birisi görse ne düşünürdü merak ediyorum

bide kulaklığı takacaksın kulağına dış dünyaya kapatacaksın kendini. sevdiğin şarkılar çalarken hayalden hayale anlayacaksın.

yurtta kaldığım için yozgat gecelerini değerlendirenedim şimdiye kadar ama bi kaç gündür evde kalıyorum ve o soğuğu kemiğine kasar hissediyorum. bu nasıl soğuk amk.

o kadar istiyorum ki bunu yapmayı. ama tek olmaya gram cesaretim yok sorun orada. hatta tek olmayı geç yanımda bir erkek kişisi olmadan imkansız gibi birşey. şunu bir abim gelince konuşayım harbiden...

İki gündür gerçekleştirdim eylem toplamda 11 km falan yürüdüm iki gün içerisinde. Adımlarmın izlediği istikamet belli olsa da hafif müzik ve düşüncelerle gittiğim yerler baya uzak İnsanın kendini iyi hissetmesini sağlıyor Ekstra olarak yorgun olduğun için daha rahat uyuyabiliyorsun, en azından benim için öyle